Küçük insanlar serisine geçen gün başlamıştım. Bakalım ne kadar sürecek.
Çok farklı işlerde çalışıyor, çok farklı ortamlarda yaşıyoruz. Bulunduğumuz ortamlarda sıradan insanlar, ilginç insanlar, süslü ablalar, komik abiler,.. var da var.
Tüm bu ortamlar içinde bir de tarzı olanlar var. Siyasi fikrinden, tuttuğu takımdan, iş ilkelerinden,.. asla taviz vermezler. Onların ödün verilmez ilkeleri vardır.
Size bir hikaye anlatmak istiyorum.
Herkesin Bir Fiyatı Vardır
Vaktiyle bir adam varmış. Bu adam gittiği her yerde, girdiği her ortamda “ben bütün kadınları satın alabilirim” dermiş.
Bu laf kulaktan kulağa yayılmış. Kraliçeye kadar gitmiş.
Kraliçe adamlarına emir vermiş, bu densiz adamın huzuruna getirilmesini istemiş.
Adam bulunmuş, yaka paça kraliçenin huzuruna çıkarılmış.
– Sen böyle böyle konuşuyormuşsun, doğru mu?
+ Doğru kraliçem.
– Beni de satın alabilir misin?
+ Evet kraliçem.
Kraliçe, bu densiz adama gereğinden fazla zaman ayırdığını düşünmüş. Küstahlığından ötürü cezalandırılmak üzere zindana götürülmesini emretmiş.
Askerler adamın koluna girmiş götürürlerken adam bağırmış:
+ 1 milyar sterlin veririm kraliçem!
Kraliçe şaşırmış. Askerlere durmalarını emretmiş.
– Senin o kadar paran var mı ki?
Adam cevap vermiş:
+ Prensipte anlaştık, iş pazarlığa kaldı. 🙂
Hepimiz (evet, ben de dahil) ilkelerimizden taviz veriyoruz. Bazılarımız bunu para için yapıyor, bazılarımız makam mevki için, bazılarımız takdir görmek için,..
Haftada bir arkadaşlarınla buluşabilmek için karısının zevzek kuzenine maruz kalan kocalar, patronun görgüsüz karısına iltifat edenler, harçlığı artsın diye babasına kahve yapanlar, dersten geçmek için hocasının iğrenç esprilerine gülenler,.. bu örnekler uzayıp gider.
Hatta bu tavizler ustaca verebilmek için seminerler veriliyor, sertifikalar dağıtılıyor, kitaplar yazılıyor. İnsanları Etkileme Sanatı!
Kendinden, ilkelerinden, hayatından taviz vermeyenler yok mudur? Elbette vardır. Ama bu küçük insanların küçük hayatlarında mümkün değil.