Emu Savaşı, tarihte yaşanmış ilginç olaylardan biridir. Aşırı acıklı ve dramatik bu olay tarihten geleceğe ışık tutmaktadır. Hadi başlayalım.
Savaşı anlatmadan önce “emu” nedir onu anlatayım. Emu bir kuş. Deve kuşuna benziyor. 2 metreye yaklaşan boyuyla kocaman bir kuş. Avustralya’da yaşıyor. Zaten konumuz da orada gerçekleşiyor.
1929’daki büyük buhran döneminde Avustralya’daki çiftçiler da zor durumda kalmış. Ekonomik sıkıntılar yetmiyormuş gibi bir de vahşi hayvanlarla mücadele ediyorlarmış. Bu vahşi hayvanlardan biri de emular. Kahramanlarımız filme burda giriyor.
Emular büyük gruplar halinde çiftçilerin ürünlerini yağmalıyormuş. Öyle büyük gruplar ki, yaklaşık 20.000 emu! Verecekleri zararı bi tahmin edin. Haliyle çiftçiler isyan etmiş.
Hükümetten yardım istemişler. Kasım 1932’de hükümet emularla mücadele konusunda çiftçilere yardım etmek zorunda kalmış. Hem de ne mücadele! Bir grup asker, iki makinalı tüfek ve 10.000 mermiyle emuların hakkından gelmeyi planlamışlar.
Başlasın Emu Savaşı
Askerler, Emu Savaşı’nın ilk aşamasında makineli tüfekle ancak birkaç tane öldürebilmiş. Devasa boyutlu hayvanlar büyük cüsselerine oranla çok çevikmiş. Oldukça hızlı hareket ediyor ve organize oluyorlarmış.
Operasyonun devamında askerler emulara yaklaşmaya ve onlara tuzak kurarak ateş açmaya çalışmışlar. Ancak emular hızla dağılarak tekrar bir araya geliyor, grup halinde hareket ediyorlarmış. Bu şekilde makinelilerin menzilinden kolayca kaçabiliyorlarmış. Emuların hızlı koşma ve ani yön değiştirme özellikleri, onları takip etmeyi oldukça zorlaştırıyormuş.
Bu mücadele günlerce sürmüş. Avustralya hükümeti bakmış olmuyor savaşı bitirme kararı almış. Bu olay askeri başarısızlık olarak kayıtlara geçmiş. Yani ordu emulara yenildiğini kabul etmiş. Bu olay da tarihin tozlu sayfalarında “Emu Savaşı” olarak yerini almış.
Sonra çiftçiler de doğru yolu bulmuşlar. Arazilerine çit çekmişler. Emu popülasyonunu azaltmak için önlemler almışlar. Bu trajikomik olayı yazmak da bana kaldı. Umarım beğenmişsinizdir.
Vaktiyle Kabağın da Bir Sahibi Var adında bir hikaye yazmıştım. Kısa bir hikaye. Vaktiniz varsa okuyun derim.